Zübeyde Hanım Hizmet İçi Eğitim Enstitüsünde 500 öğretmenin katılımıyla gerçekleşen toplantıda konuşan Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, yeni dönemde Bakanlık olarak odaklanılan üç ana konu başlığından birinin öğretmenlerin kişisel ve mesleki gelişimlerini desteklemek olduğunu belirterek diğer iki konunun da eğitimde fırsat eşitliği ve mesleki eğitimin güçlendirilmesi olduğunu ifade etti.
Bunların yanında Kütüphanesiz Okul Kalmayacak'tan Aile Okulu projesine, halk eğitiminin çok daha güçlendirilmesinden köy yaşam merkezlerine çok sayıda proje yürütüldüğünü de kaydeden Bakan Özer, tüm bunların arasında en önemli konunun öğretmenlerin mesleki ve kişisel gelişimi olduğunun altını çizerek "Bir eğitim sistemi öğretmeni kadar güçlü olduğu gibi bir toplum da öğretmeni kadar güçlüdür." dedi.
Öğretmen eğitimleri alanında üç farklı yaklaşım geliştirdiklerini dile getiren Bakan Özer, şunları söyledi:
" İlk adımı okul temelli mesleki gelişim eğitimiyle attık. İstedik ki Bakanlık olarak biz eğitimleri dizayn etmeyelim. Okul yöneticileri kendi okulundaki tüm öğretmenlerle bir araya gelsin. Hangi eğitimlere ihtiyaçları varsa onları belirlesinler. Biz sadece bütçeyi verelim. İkinci yaklaşımımız, öğretmenlerimizin ve okul yöneticilerinin iyi uygulamaları yerinde görmesi için hareketlilik programını geliştirmek. Eğitim sistemimizde çok güzel başarı hikâyeleri var. Üçüncüsü de mesleki gelişim programı. Yani akademisyenlerle öğretmenlerimizin yapmış oldukları yeni yaklaşımların çıktılarını değerlendirdikleri ve o değerlendirme sonucundaki bulgularla tekrar sınıflara giderek onun etkisini ölçtükleri ve her geçen gün değerlendirmeye ve izlemeye imkan veren süreçleri iyileştiren bir yaklaşım."
Öğretmen eğitimlerinde son 30 yılın rekoru
2021 yılında Ağustos ayına kadar öğretmen başına düşen eğitim saatinin 44 olduğunu ifade eden Özer, bu yeni yaklaşımlar ve Öğretmen Bilişim Ağı (ÖBA) dijital platformunun devreye girmesiyle 2021 yılının öğretmen başına 94 saat eğitimle kapatıldığını belirtti.
"Tatil dönemlerinde öğretmenlerimiz aileleriyle buluşsunlar, başka illere gitsinler, gezmek istiyorlarsa gezsinler ama dijital platformdan eğitim alsınlar istedik." diyen Bakan Özer, normalde bir eğitim almaları beklenen öğretmenlerin ortalama 3.5 eğitime katıldıklarını kaydetti. Özer, "Öğretmenler zorunlu olmadığı hâlde kendilerine seçenek verildiği zaman ve talepleri dikkate alındığı zaman kişisel gelişim ve mesleki gelişim eğitimlerine ne kadar istekli olduklarını bize göstermiş oldular. İşte bundan cesaret alarak 2022 yılını çok daha yoğun bir şekilde geçirmeyi hedef aldık kendimize. 2022 yılındaki hedefimiz öğretmen başına eğitim saatinin 120 saat olmasıydı. Dokuz ayda öğretmen başına düşen eğitim saati 192 saate çıktı. Bu, son 30 yılın rekoru..." diye konuştu.
Geride kalan 30 yılda öğretmen sayısının da sürekli arttığının göz önünde bulundurulması gerektiğini belirten Özer, 2000'li yıllarda sistemde 500 bin öğretmen varken bugün öğretmen sayısının 1.2 milyona yükseldiğini de hatırlattı.
"Sizler bizim en değerli varlıklarımızsınız"
Özer öğretmenlere şöyle seslendi:
"Kıymetli öğretmenlerimiz, sizler bizim en değerli varlıklarımızsınız. Sizler ne kadar güçlü olursanız ve biz sizlerin gelişimine ne kadar destek verebilirsek eğitim sistemimizin kalitesi o kadar güçlü olur ve bunu yapmaya devam edeceğiz. Çok daha farklı yaklaşımlarla bu süreçleri desteklemeye devam edeceğiz."
2021 yılında öğretmenlerin mesleki gelişimi için kullanılan bütçenin yaklaşık 9 milyon lira olduğunu, 2022 yılında ise 292 milyon liraya çıkarıldığını kaydeden Özer, okul yöneticilerine "Bu bütçeyi sonuna kadar kullanın." mesajı gönderdi.
Bir diğer açılımın Öğretmenlik Meslek Kanunu olduğunu dile getiren Bakan Özer, şöyle konuştu:
"14 Şubat 2022 yılında yayınlanan Öğretmenlik Meslek Kanunu sadece bir başlangıçtır. Nihai kanun değildir. Her kanun gibi toplumsal taleplere göre yeni ilavelerle zenginleşecek, gelişecek olan bir kanundur. Önemli olan bu kadar büyük bir eğitim sistemine sahip olan bir ülkede öğretmenlere mahsus bir kanunun olmasıdır."
"Öğretmenler, meslek kanununa ilişkin maniplasyonlara prim vermedi"
Öğretmenlik Meslek Kanunu'ndaki kariyer sisteminin yeni olmadığının da altını çizen Özer, 2005 yılındaki uygulamada kota olduğunu bu kez kotanın kaldırıldığını söyledi. Yapılacak sınavın öğretmenlerin yeterliklerini değil almış oldukları eğitimi değerlendirmeye yönelik olduğunu bir kez daha hatırlatan Bakan Özer, "Yaklaşık 614 bin öğretmenimiz başvurdu. 614 bin öğretmenin tamamı ilk sınavda başarılı olduğu zaman hepsi uzman öğretmen veya başöğretmen olacak." dedi.
Bu süreçte birilerinin öğretmenler ile Bakanlık arasına girdiğini de dile getiren Özer, öğretmenlerin bu maniplasyona prim vermediğini şu verilerle anlattı:
"Uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik şartını sağlayan öğretmenlerimizin yüzde 95'i uzman öğretmenlik ve başöğretmenliğe başvurdu. Yaklaşık 614 bin. Bu öğretmenlerimizin yüzde 99'u eğitimlerini tamamladı. Gelirken de biraz önce genel müdürümüze başvuruları sordum. Dün itibarıyla eğitimini tamamlayan 526 bin 159 öğretmenimiz yani yüzde 88'i başvurularını tamamladı. Başvuru pazartesi gününe kadar devam edecek."
Bu konuda sosyal medyada koparılan fırtınalarla gerçeklerin farklı olduğunun anlaşıldığını anlatan Özer, "Bunu görmekten gerçekten büyük mutluluk duyuyorum. Sizlere bize güvendiğiniz için en içten şükranlarımı sunuyorum. Biz birlik ve beraberlik içerisinde olduğumuz zaman çözemeyeceğimiz hiçbir problem olduğuna inanmıyoruz. İki tane de örnek kitapçık yayınladık ve herkes gördü ki bir problem yok çünkü biz sizlerin zaten uzman öğretmen olmanızı istiyoruz. Başöğretmen olmanızı istiyoruz. Sınavı yapacak olan başka bir kurum değil, Millî Eğitim Bakanlığı...Bu eğitimler daha önce de açıkladığım gibi her yıl tekrarlanacak bir defaya mahsus olan eğitimler veya sınavlar değil." ifadelerini kullandı.
Tüm Bakanlık bürokratlarının bu konuya ilişkin illerde, ilçelerde öğretmenlerin görüşlerini aldığını da hatırlatan Özer, sınavla ilgili hiçbir değişikliğin olmayacağını tekrarladı. Bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldıktan sonra lisansüstü eğitim yapan öğretmenler ve uzman öğretmen olduktan sonra hizmet yılı nedeniyle başöğretmen olmadan emekli olma durumundaki öğretmenler için kanunda iyileştirmeler yapılacağını anlattı.
Öğrenciye, öğretmene ve okul yöneticisine temas hiçbir politikanın geçerliliğinin olmadığını belirten Özer, bu kapsamda 4 ay önce okul yöneticileri ile İstanbul buluşmalarının başlatıldığını anımsattı. 2022 yılı sonuna kadar tüm okul yöneticilerini İstanbul'da toplamaya karar verdiklerini belirterek bu konudaki destekleri dolayısıyla kültür tarihi ve medeniyet bilinci programlarının hazırlarına katkı veren Erhan Afyoncu ve Kemal Sayar'a teşekkür eden Özer, şunları söyledi:
"2022 yılının sonuna kadar bunu tamamlamak üzere yola devam ederken ikinci adımı atalım. Öğretmenlerimizle de İstanbul'da buluşalım. İşte bu buluşma o buluşmanın devamı olarak eş zamanlı olarak yürüyecek olan bir program."
Söz konusu öğretmen buluşmalarda Türkiye'nin farklı noktalarından gelen öğretmenlerin görüşlerinin alınacağını, eğitim sisteminin daha güçlü kılınması için istişareler yapılacağını kaydeden Özer, yeni eğitim yılı hazırlıklarına da değindi. Son 19 yılda eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmek için ücretsiz dağıtılan kitap uygulamasının devam ettiğini, 153 milyon ders kitabının öğrencilerle buluşturulduğnu söyleyen Özer, "Ama bir ilave yaptık. Yıllardan beri eğitim sistemimizdeki kronik problem olan ve okullarımızın sürekli töhmet altında bırakan yardımcı kaynakla ilgili problemi çözmek için çok ciddi emek harcadı arkadaşlarımız. 136 milyon yardımcı kaynağı çocuklarımızla buluşturduk. Ekim ayında 20 milyon ekle devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Yeni eğitim öğretim yılı hazırlıkları kapsamında okullara 3,9 milyar lira ödenek gönderildiğini kaydeden Özer, "Okullarımızın şu ana kadar kullandığı para miktarı 2,5 milyar. 1 milyar 400 milyon hâlâ hesaplarda." dedi.
Önümüzdeki haftalarda başlayacak bur uygulamayı da duyuran Özer, şunları söyledi:
"Öğrencilerin mevcut durumunu tespit etmemiz ve eksikliklerini giderecek şekilde telafi mekanizmaları, destek mekanizmaları üretmemiz gerekiyor. Önümüzdeki haftalarda son hazırlıklar bitti. İlk kez 5'inci sınıftan 12'nci sınıfa öğrenci ve öğretmenin aktif olarak kullanacağı bir destek sistemini kamuoyuyla paylaşacağız. 50.000'in üzerinde sorunun olduğu bir sistem olacak. Öğretmenler elektronik ortamda otomatik olarak istedikleri üniteyle istedikleri soruları hazırlayabilecekler. Böylece ölçme değerlendirmeyle ilgili de tüm Türkiye'de bir yakınsama ortaya çıkmış olacak."
Bakanlığın öğretmenlerin daha iyi ortamlarda çalışması için gece gündüz demeden çalışmaya devam ettiğini kaydeden Özer, İstanbul buluşmalarının hayırlara vesile olmasını dileyerek tüm öğretmenlere sevgilerini sunduğunu belirtti.