EVDE EĞİTİM ALAN ÖZEL ÖĞRENCİLER İÇİN HAZIRLANAN MATERYALLER YOLA ÇIKTI

31 Ağustos 2022 11:58

Elmadağ Hasanoğlan Ders Aletleri Yapım Merkezinde düzenlenen EVKİT Dağıtım Töreni'nde konuşan Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, 2022-2023 eğitim öğretim yılı hazırlıklarının çok yoğun bir şekilde devam ettiğini belirterek geçen hafta da buradan okul öncesi eğitime erişimi artırmak için üretilen materyalleri uğurladıklarını anımsattı. 
 
12 Eylül 2022'de eğitim öğretim yılı başladığında öğrenci, öğretmen ve okul yöneticilerinin daha müreffeh ortamlarda öğretime devam edebilmeleri için yaz döneminin yoğun hazırlıkla geçtiğini kaydeden Özer, "Arkadaşlarımız hiç tatil yapamadılar. Büyük fedakârlıklar gösterdiler. Bu fedakârlıklarından dolayı hem kendilerine hem de fedakârlığı paylaşan ailelerine en içten şükranlarımı sunuyorum." diye konuştu. 
 
Geçen hafta itibarıyla eğitimde fırsat eşitliği merkezli adımlar kapsamında tüm okullara ücretsiz ders kitapları ve yardımcı kaynakların ulaştırıldığını belirten Bakan Özer, "Sayın Cumhurbaşkanımızın daha önceden de müjdelediği gibi bu defa ilk kez 130 milyon yardımcı kaynak da basılarak tüm okullarımıza, tüm sınıflarımıza ulaştırıldı." dedi.  
 
Gelecek eğitim öğretim yılında yardımcı kaynaklar, ders kitaplarının içinde yer alacak
 
Millî Eğitim Bakanlığı personelinin özverili çalışmalarıyla yardımcı kaynak sorununun bir yılda giderildiğini vurgulayan Bakan Özer, yalnızca 12. sınıftaki öğrencilere dağıtılacak kitap sayısının 20 olduğunu söyledi. Özer, kronik problemleri yavaş yavaş suhuletle çözmeye devam edecekleri mesajını verdi. Bakan Özer, "İnşallah, bir sonraki eğitim öğretim yılında ders kitaplarını gözden geçireceğiz ve hazırlanan yardımcı kaynaklar da ders kitaplarının içerisinde olacak şekilde tek bir kitapla süreci yöneteceğiz." dedi. 
 
Yeni eğitim yılı hazırlıkları için okullara toplam 3,1 milyar lira bütçe gönderildi
 
Uzun yıllardan bu yana süregelen bütçe sorununa ilişkin attıkları adımlara da değinen Özer, "Okullara bütçe gönderilmemesi problemini de bu dönemde çözdük. Nasıl ortaöğretimde tüm okullara bütçe gönderiliyorsa temel eğitimdeki tüm okullarımıza da -anaokulundan ilkokul ve ortaokula Türkiye'deki tüm okullarımıza- bütçelerini gönderdik. Ne bütçesi gönderdik? Temizlik malzemesi, kırtasiye, küçük onarım, laboratuvar, donatım ihtiyaçlarının tamamı gönderildi. 3,1 milyar lira... Türkiye'deki tüm okullarımıza gönderilmiş bulunuyor ve bunun ancak yarısını okullarımız henüz kullanabilmiş durumda." ifadelerini kullandı. 
 
Okulların en büyük ihtiyaçlarından biri olan eleman ihtiyacında da çok erken hazırlıklara başladıklarını kaydeden Özer, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıkladığı gibi 60 bin temizlik elemanının pazartesi günü itibarıyla göreve başlayacağını söyledi.
 
Yeni eğitim öğretim yılı hazırlıklarının tamamlandığını, 198 okulun yık-yap kapsamında olmak üzere yaklaşık 450 okulun depreme karşı güçlendirilmesi yapılarak elden geçirildiğini kaydetti. 
 
Bakan Özer, 1407 bağımsız anaokulu ve 11 bin 100 ana sınıfının da yeni eğitim öğretim yılında çocukların hizmetinde olacak şekilde tamamlandığını kaydederek şunları söyledi: "Millî Eğitim Bakanlığı gece gündüz demeden çalışmaya devam ediyor. Bugün burada özel eğitime ihtiyaç duyan ama kaynaştırma, bütünleştirme veya özel eğitim anaokulu, uygulama okulları, meslek okullarında eğitimine devam edemeyen; süren hastalığından dolayı evde bakım gerektiren çocuklarımızın eğitimden kopmamaları için evlerine gönderdiğimiz öğretmenlerimizin eğitim süreçlerine yardımcı olacak eğitim materyallerini de o çocuklarımızla buluşturmak için bir araya geldik. İşte atılan tüm bu adımların aslında bir tek odağı var: Eğitimde fırsat eşitliği. Eğer sizler en kalıcı sermayeniz olan beşeri sermayenizin niteliğini arttırmak için eğitimde fırsat eşitliğini tüm eğitim politikalarının merkezine koyarsanız işte o zaman ünlü Fransız sosyolog Pierre Bourdieu'nun dediği gibi eğitim, sınıfların sürekliliğini sağlayan bir enstrüman olmaktan çıkar. Dikey hareketliliklerden sınıfların atlandığı ve işçinin işçi kalmadığı, işçinin çocuğunun mühendis, kaymakam, vali olduğu müreffeh bir toplum inşa edersiniz. İşte bu kapsamda özel eğitim çocuklarımızı da ihmal etmiyoruz." 
 
Özel eğitim alan öğrencilerin eğitime erişimlerini sağlamak için yapılan çalışmalara değinen Bakan Özer, "Şu anda bizim önceliğimiz kaynaştırma öğrencileridir, bu çocuklarımızın akranlarıyla birlikte eğitim ortamlarında yer almasıdır. Eğer bu mümkün değilse özel eğitim anaokulunda, uygulama okullarında, meslek okullarında; bu mümkün değilse mevcut okulların içinde özel eğitim sınıflarında eğitim almaları; bu mümkün değilse hastanede;  bu da mümkün değilse evinde hizmet alan özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilerimizin sayısı, 453 bin 29. Yıllarca örnek gösterilen Finlandiya'daki tüm eğitim kademelerindeki öğrenci sayısı, 600 binler civarında. İşte bu, Türkiye'nin ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor. Yaklaşık 19 milyon öğrencisiyle, 1.2 milyon fedakar öğretmeniyle bu ülkenin beşeri sermayesini artırmak için, diğer ülkelere de ilham veren güzel örnekleri her geçen gün artırmaya devam ediyor." dedi.  
 
Son yirmi yılın eğitimde anti demokratik uygulamaların kaldırıldığı, beşeri niteliği artırmayla ilgili her türlü fedakarlığın yapıldığı bir dönem olarak tarihe geçtiğini ifade eden Özer, "Millî Eğitim Bakanlığı, Türkiye'nin örneklemi değil, Türkiye'nin evreni... Millî Eğitim Bakanlığına bağlı bir mensubu, öğrencisi, öğretmeni, yöneticisi olmayan hiçbir evimiz yok. Dolayısıyla bu ülkenin çok daha müreffeh olması için, çizilen güçlü Türkiye yolunda ilerlemesi için en fazla ağırlık vermemiz gereken şey, eğitim. Eğitimde de nitelikli eğitim ve eğitimde fırsat eşitliğinin güçlendirilmesi. Onun için Bakanlığımız, geçmişte olduğu gibi bu odakta omuzlarındaki yükün ağırlığının farkında olarak ve gece gündüz demeden, zorluklara göğüs gererek bu ülkenin çok daha güçlü olması için gerçekleşen hikâyenin bir parçası olma mutluluğuyla çalışmaya devam edecek." değerlendirmesinde bulundu. 
 
Bakan Özer, özel öğrenciler için hazırlanan ev kitlerinin hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkür etti. 
 
"Bizim eğitim sistemimizin en değerli varlığı, öğretmenlerimiz"
Bakan Özer, programın ardından bir gazetecinin sorusu üzerine şu açıklamada bulundu: "Bizim eğitim sistemimizin en değerli varlığı öğretmenlerimiz, Millî Eğitim Bakanlığı olarak devletteki öğretmenlerimiz ile özel öğretim kurumlarındaki öğretmenlerimizi biz ayırt etmiyoruz. Her birinin çalışma koşullarının çok daha iyi noktaya getirmek ve çok daha iyi ortamlarda eğitim vermelerini sağlamak için gece gündüz demeden çalışıyoruz. İki güzide meslek grubu olan öğretmen ve polislerimizi karşı karşıya getirmeyle ilgili her türlü manipülasyona şiddetle karşı duruyoruz."