MEB Pasaj projesi; eğitim kurumlarının kapasitesinin genişlemesi, yaparak öğrenme sürecinin üretime dönüşmesi, kadınların ve özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin desteklenmesi ve üretim döngüsüne katılması, kültürel mirasın dünyaya tanıtılması amacıyla hayata geçirildi.
Proje kapsamında olgunlaşma enstitüleri, mesleki ve teknik eğitim okulları, halk eğitim merkezleri ile özel eğitim meslek okulları bünyesindeki 541 mağaza PttAVM bünyesindeki MEB Pasaj sistemine kaydedildi ve tüm mağazalara PTT tarafından e-ticaret eğitimi verildi. Meb Pasaj'da yaklaşık 5 bin ürün paylaşıldı.
MEB Pasaj tanıtım töreninde Bakanlık olarak bir taraftan eğitim hizmeti verirken diğer yandan da beşeri sermayenin niteliğini artırmak için son yirmi yılda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde devasa yatırımlar yapıldığını anlatan Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer; "eğitim, üretim, istihdam" zincirini güçlendirmek için büyük gayret sarf ettiklerini belirtti.
MEB, ihtiyaç duyduğu tüm ürünleri kendi okullarında üretebiliyor
Bu bağlamda mesleki eğitimin kendisine ayrı bir sayfa açılmasını hak ettiğini kaydeden Özer, mesleki eğitimde yapılan döner sermaye kapsamındaki üretimin yaparak, üreterek öğrenme becerilerinin kalıcı kalcı hâle gelmesi için önemli fırsatlar sunduğunu söyledi. Mezuniyet öncesinde elde edilen becerilerin istihdam edilebilirliği artırdığını, öğrenci ve öğretmenlerin döner sermaye kapsamındaki üretimlerden pay aldığını da aktaran Bakan Özer, Millî Eğitim Bakanlığının ihtiyaç duyduğu tüm ürünleri kendi okullarında üretebildiğini vurguladı.
Bu dört faydayı dikkate alarak mesleki eğitimin üretim kapasitesini çok ciddi bir şekilde artırdıklarını belirten Özer, 2018 yılında 200 milyon olan cironun bugün 2022 yılının 11 aylık döneminde 2 milyar lira üretim kapasitesine ulaştığının altını çizdi. Özer, bu üretimden elde edilen yaklaşık 100 milyon liralık kısmının öğrencilere, 200 milyon liranın da öğretmenlere katkı payı olarak dağıtıldığını söyledi.
Özer şunları söyledi: "Meslek lisesi öğrencileri bir taraftan eğitim alırken iş gücü piyasasının ihtiyaç duyduğu insan kaynağını giderme bağlamında önemli bir boşluğu dolduruyor. Aynı zamanda eğitim aşamasında gelir elde eden, emekle hakkaniyetli bir ilişki kuran ve değerler eğitimiyle ilgili de çok önemli bir süreçten geçmekte. Bu, uzun vadede bizim ülkemiz için gerçekten çok büyük kazanım olacak. Biz üretimi ne kadar tüm süreçlerimizin merkezine koyabilirsek ülkemiz çok daha güçlü bir şekilde geleceğe bakabilecek."
Kovid-19 salgınının tüm dünyaya üretim yapılamıyorsa paranın varlığının önemli olmadığını gösterdiğinin altını çizen Özer, bu nedenle her alanda üretimi merkeze alan bir yaklaşımla süreçleri değerlendirmek zorunda olduklarını belirtti. Özer sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz bu bağlamda eğitimde üretim ve istihdamla bağlantıyı sağlayacak şekilde mekanizmalarımızı güçlendirmeye çalışıyoruz. Bunun bir sonraki adımını da fikrî mülkiyetle ilgili attık. Hepinizin malumu. Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle Külliye'de mesleki eğitimde 50 AR-GE merkezi açtık. Şu anda AR-GE merkezlerinin sayısı 55'i geçti. Yani artık Millî Eğitim Bakanlığı, özellikle mesleki eğitimde fikrî mülkiyet, patent, faydalı model, marka ve tasarım tescilleriyle ilgili kültürü tüm eğitim birimlerine yaygınlaştırmaya çalışıyor ve bunun sonuçlarını çok kısa sürede gördük. Millî Eğitim Bakanlığının son on yılda yıllık ortalama tescillediği ürün 2,9'du. 2022 yılında 8 bin 300 ürünün tescilini aldık. Bu ürünlerin 162'sini ticarileştirdik. Yani artık ortaöğretimde, temel eğitimde öğrencilerimiz inovatif yaklaşımlar, fikrî mülkiyet, sınai haklar, kültür yetişmeye başladılar. Gerçekten bu ülkemizin geleceği açısından çok önemli bir fırsat hamlesi olarak görüyoruz."
Meslek liselerinin artık yurt dışına ihracat yapmaya başladığını anlatan Bakan Özer, "Meslek lisesi öğrencileri sadece ürün ihracatını yapmıyor. İhracat yaptığı ürünleri üreten makinayı da üretiyor. Onun için bu hamle gerçekten uzun vadede çok önemli katkısı olacak bir hamle." dedi.
Pek çok ülkenin maske temininde zorlandığı Kovid-19 salgını sürecinde mesleki eğitimin üretim kapasitesi artırılarak maske, dezenfektan, tek kullanımlık önlük, solunum cihazı, maske makinası gibi ihtiyaçların hızlı bir şekilde üretilerek ücretsiz olarak özellikle sağlık çalışanlarına ve Türkiye'nin her noktasına ulaştırıldığını belirten Özer, " Bu mütevazı üretim kapasitesi Türkiye'nin Kovid-19 salgınını çok rahat bir şekilde atlatmasında en önemli katkıyı sağladı." diye konuştu.
Üretim kapasitesinin yalnızca mesleki eğitimde olmadığını kaydeden Özer, "Özel yürekli çocukların mesleki eğitim aldığı meslek okullarımız var. Orada da üretim kapasitesi var. Yine geçmişten tüm üretim kapasitelerini günümüze taşıyan olgunlaşma enstitüleri var. Her biri tarihî olarak çok önemli misyonu taşıyan, geçmiş üretim hafızasını günümüze taşıyıp şu anda yeni yaklaşımlarla, inovatif yaklaşımlarla, o ürünleri bir süs eşyasından çıkarıp günlük eşya, kullanılan eşyaya dönüştürme çabalarının merkezini teşkil eden olgunlaşma enstitüleri üretim kapasitesini artırmaya başladı."
"MEB'in üretim kapasitesini yeni bir evreye taşımak için adım atıyoruz"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın himayesinde olgunlaşma enstitülerindeki inovatif yaklaşımın ilk olarak Bohça markasıyla İstanbul İstiklal Caddesi'nde açılmasıyla üretim motivasyonunun arttığını belirten Özer, "Yine 1000 halk eğitimi merkezimizde çok ciddi üretimler yapılıyor. Bu üretim kapasitesini farklı bir evreye taşımada bugün yeni bir adım daha atıyoruz. Artık PTT AVM'nin içinde ilk kez Millî Eğitim Bakanlığının ürettiği ürünleri e-ticaret kanalıyla tüm Türkiye'ye aynı zamanda PTT yurt dışıyla da bağlantılı olduğu için yurt dışına da ulaştıracağız. Böylece eğitim-üretim çevrimini çok daha güçlü bir şekilde genişletme, kapasitesini artırma fırsatını elde etmiş olacağız." dedi.
Bakan Özer, bu yeni açılımın hayırlı olmasını dilerek Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ve çalışma arkadaşlarına desteklerinden dolayı teşekkür etti.
"MEB Pasaj, bir bakıma sosyal sorumluluk projesi"
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu da yaptığı konuşmada, günümüzde dijitalleşmenin yoğun ve hızlı bir şekilde gelişmesi sonucu elektronik ticaretin de her yıl katlanarak arttığına işaret ederek, elektronik ticarette tüketicilerin 24 saat boyunca istedikleri anda istedikleri ürüne kolayca ulaşabildiğini kaydetti. Karaismailoğlu, bu kapsamda MEB Pasaj sayesinde eğitimden üretime, özel çocukların ve kadınların istihdamına da katkı sağlanacağını bildirdi.
Karaismailoğlu, "MEB Pasaj bizler için de çok kıymetli, aslında bir sosyal sorumluluk projesi bir bakıma. İnşallah, Millî Eğitim Bakanlığı ile yapmış olduğumuz bu ortak çalışmayla özel üretilen ürünlerin vatandaşlara, tüketiciye ulaşması için önemli bir görev ifa edilecek." dedi.
"Özel eğitim kurumlarının mağazalarından 6 ay komisyon ve kargo ücreti alınmayacak"
Karaismailoğlu şöyle devam etti: "
mebpasaj.pttavm.com adresi üzerinden MEB ürünleri için özel bir bölüm açtık. PTT Avm'de özel eğitim kurumlarımıza açtığımız mağazalardan, PTT bunu kimseye yapmıyor, protokol tarihinden itibaren 6 ay geçerli olmak üzere komisyon ücreti ve kargo ücreti alınmayacak. İstihdamı güçlendireceğine inandığımız bu adımdan ötürü son derece memnunuz. Arkadaşlarımızı tebrik ediyor, projemizin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. İnşallah, gelişen süreçte sistem oturdukça bu katkıdan hem öğrencilerimiz hem okullarımız hem de vatandaşlarımız faydalanacaktır. Tabii bu projenin ortaya çıkması ve uygulanmasında Sayın Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer'e çok teşekkür ediyorum. PTT Genel Müdürlüğümüze ve PTT çalışanlarına da son derece teşekkür ediyorum."